Hayatım Jeoloji̇
%40 İNDİRİM
Hayatım Jeoloji̇
- Stok Durumu: 190
- Ürün Kodu: 9786256419131
- Yayınevi: Liman Yayınevi
- Yazar Adı: Mehmet Yıldırım
- ISBN: 9786256419131
- Toplam Sayfa: 152
- Basım: 1
- Kitap Dili: Türkçe
- Cilt:Karton Kapak
- Kitap Boyutu: 13,5 x 21
- Yıl: 2022
- Yayın Tarihi: 30/11/-0001
Satış Sayısı: 0
Görüntülenme Sayısı: 419
78,90TL
130,90TL
Vergiler Hariç: 78,90TL
Jeoloji mühendisliği benim hayalimi süsleyen bir meslek değildi aslında.
Hatta o tarihlerde böyle bir mühendislik dalının varlığından bile haberim yoktu.
Üniversite sınavlarında puanım tuttuğu için zorunlu olarak girdiğim bir bölüm de değildi.
Tamamen rastlantılardan oluşan bir şanstı benim jeoloji mühendisi olmam……
Yeşillikler içinden geçilerek ulaşılan bir iş yeri, önünde tenis kortları, voleybol sahaları,
içinde ördeklerin yüzdüğü süs havuzu; rüya gibi bir yerdi. Bizler her gün okula giderken önünden
geçtiğimiz bu kurumu hayranlıkla izler ve bir gün mutlaka bu kurumun mensubu olmayı hayal ederdik…
… Benim mezun olup da göreve başladığım 1970'li yılların başında Jeoloji Mühendisliği halkımız
tarafından pek bilinmiyordu. Maden aramaları için gittiğimiz köylerde kendimizi jeoloji mühendisi ya
da jeolog olarak tanıtıyorduk ama kimse neden söz ettiğimizi anlamıyordu. Bizi madenci ya da arkeolog
olarak algılıyorlardı. Jeoloji kelimesini telaffuz edemeyip, ya culluk ya da jeoleg olarak ifade
ediyorlardı...
…Marmara depremi, tüm jeoloji ve ilgili bilim insanlarının çok iyi bildiği Kuzey Anadolu Fay hattı
üzerinde meydana gelmişti. Bu hattın bütün özellikleri ve hareket tarzı çok yakından biliniyor ve
izleniyordu. Fakat bilinmeyen bir şey vardı. Herkesin bildiği ve yakından takip ettiği bu fay
hattı üzerinde, neden bu kadar büyük yerleşim merkezlerinin yer aldığı ve neden ülkenin en
önemli sanayi tesislerinin bu kadar riskli bir bölgede kurulmuş olduğu idi. Bilim adamları, asıl
bunların sebebini anlamak için koşa koşa ülkemize gelmişlerdi…
Ülkemizdeki inşaat mühendisliği eğitimi ve bu eğitimle oluşan geleneğe göre bütün statik
projesi hazırlayan mühendisler “Geoteknikçi” adı verilen inşaat mühendisleri tarafından
hesaplanmış “Zemin Emniyet Gerilmesi” değerini kullanarak proje hazırlıyorlardı. Hesaplarda
kullanılan bu değer inşaattan dolayı zemine yansıyacak maksimum yük, yani zeminde oluşturmasına izin
verilebilecek maksimum gerilim değeridir. Halbuki, zemin etüdü yapacak olan jeoloji
mühendislerini ilgilendiren konu zeminin taşıma kapasitesidir. İnşaattan dolayı zemine gelmesine
izin verilebilecek maksimum yük anlamına gelen “Emniyetli Taşıma Gücü” kavramını kullanırlar.
Birbirleri ile alakası olmayan kavramlar gibi görünse de aslında bu iki kavramla ifade edilen
değerler hazırlanan proje özelinde aynı değeri ifade etmesi gerekir. Yani iki meslek grubunu
buluşturan bir değerdir söz konusu olan. Ancak birlikte çalışma pratikleri olmadığından, bu
kavramlar iki meslek birleştirmek yerine birbirlerinden uzaklaştıran kavramlar haline gelmişti…
Yorumlar
Yorum Yapınız