Zaman gelir de suskun kalbin konuşmaya karar verirse, bırak istediği gibi konuşsun. Haykırsın bütün bildiklerini. Tekrar tekrar söylesin neden sustuğunu döksün içini, kimsenin bilmediklerini anlatsın, kimse ye güvenmediğini ve kimseden bir şey beklemediğini söylesin bağıra bağıra. Nasıl olsa zamanı ..
Bir gece yarısı, New York’tan Buenos Aires’e gitmek üzere büyük yolcu gemisi demir alır. Yolcuların arasında birbirinden habersiz iki satranç ustası dolaşmaktadır: yıllardır satranç tahtasından uzakta bir yaşam süren Dr. B. ve dünya şampiyonu Czentovic. Bu iki usta, gemideki yolcularda büyük ilgi uy..
Olağanüstü Bir Gece, seçkin bir burjuva olarak rahat ve tasasız varoluşunu sürdürürken giderek duyarsızlaşan bir adamın hayatındaki dönüştürücü deneyimin hikâyesidir. Sıradan bir Pazar gününü at yarışlarında geçirirken, belki de ilk kez burjuva ahlakından saparak “suç” işler. Böylece yeniden “hisset..
Hep başkalarının istediği gibi yaşayan Raif Efendi, memnuniyetsiz hayatının tek bir anıyla değiştiğine şahit olacaktır: Maria Puder isminde bir kadına âşık olduğunda… Babasının isteğiyle Berlin’e giden ve oradaki bir sanat galerisinde hayran kaldığı bir tabloyla karşılaşan Raif Efendi, tabloda resme..
Ahmet, gecenin bir yarası gelen telefonla uyandı. “Çabuk gel. Baban vefat etti Ahmet,” dedi
telefondaki ses. Arayan annesiydi. Ağlamaklı, üzgün şekilde oğlu Ahmet’e vermişti haberi.
Yarı uykulu, şaşkın bir şekilde duydukları karşısında şok olmuştu Ahmet...
Yeni bir hayat için gereken) yeni bir akıldır. Doğru şeyi yapmak için yanlış zaman yoktur.
Rüzgarı suçlamayı bırak) yelkenleri kullanmayı öğren’ Artık hiç bir şey “eskisi gibi değil”
Seyirci koltuğundan sıkıldıysan) sahneye çık. Zirvede her zaman bir kişiye daha yer var. Her şey
seninle başlar’ B..
“
'Beni kimse sevmiyor çünkü!' diyerek hıçkırıklara boğulduğum o anda, tüm
dünyamı karanlık bir yalnızlık sarmıştı. Ne yapacağını bilemeden gözlerimin
içine bakan o kişi, bir an için bile olsa beni olduğum gibi kabul etmiş
gibiydi. Çenemden tutup yüzümü kendisine çevirdi. Sıcak bir gülümsemeyle,..
Sevgili Okurlar,Son üç yılda yayımlanmış köşe yazılarından oluşan bu kitapta mümkün olduğunca siyasi önyargılarımı bir kenara bırakıp, daha sivil bir bakış açısıyla olayları ve siyasi, toplumsal gelişmeleri yorumlamaya çalıştım.
Bu demek değildir ki, bu yaşıma kadar edindiğim ideolojik formasyon, d..
Emekli öğretmen Mustafa Yıldıran’ın yaşanmış olayları anlattığı hikayeleriyle karşınızdayız.
Köy öğretmenlerinin son temsilcilerinden olan yazarımızın sade anlatımıyla olayların içinde siz
de varmış gibi hissedeceksiniz.
Görev yaptığı köylere sadece çocukları değil, bütün yaşayanlara medeniyetin ..
Uçağını Sahra Çölü’ne indirmek zorunda kalan bir pilot, orada küçük bir çocukla karşılaşır. Adı Küçük Prens’tir. Çocuk ona üç yanardağın ve muhteşem bir çiçeğin var olduğu gezegeni hakkın-da büyülü ve inanılmaz öyküler anlatır. Ve eşsiz bir dostluğun süregideceği bir serüven başlar.
Dünya edebiyatı..
KUTSAL SEVGİLER
Hakk'ın sevgisine hasret gönüller
Bir damla haz almamış yıllardır
Kalpleri kundaklasa da kasvet
Ebedi sevgiler gönüllerde kutsaldır
Bir kâinata bak, bir kendine bak
Sınırsız rahmetle doluşsun kalpler
Allah aşkı ile öz ateşi yak
Her iki cihanda buluşsun kalpler
Sevgi ile haya..
Sizce de hayatı çok hızlı yaşamıyor muyuz? Bir yerde durup düşünmemiz gerekmiyor mu? Neyi doğru neyi yanlış yaptık? Hatayı çoğu zaman karşıda arıyoruz. Ya biz yanlış bakıyorsak?
Kaç kişiyi istemeden kırdık, kaç kişi bizi kırdı? Yeterince şükrediyor muyuz, teşekkür edip özür diliyor muyuz? Daha doğr..
Karın saçtığı ışıkla aydınlanan karanlıkta siyah ve beyaz henüz bir renk değilken; kırmızı aşkın, ölümün ve cehennemin kodlarını maskeleyen ve gücünü hissettiren asil bir renkti kainatın içinde.. Bazen kar, bazen de karanlık yağıyordu düşüncelerimin üstüne. Zekanı evcilleştir Beyaz yoksa hayatını pa..
Stefan Zweig Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu (Brief einer Unbekannten) adlı uzun öyküsünü 1920’li yılların ilk yarısında kaleme aldı. Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu’nun kadın kahramanını sadece uzun bir mektubun yazarı olarak tanıyoruz. Kadının hayatı boyunca sevmiş olduğu erkek için kaleme aldığı bu..
21.Çağdayız.Hâlâ kadınla erkek eşit mi değil mi çatışmalarındayız.Kadın haklan bakımından, M.Kemal Atatürk sayesinde, bir çok ileri ülkeden daha önce atılımlarımız var…Ama gene de onları, kadınlarımızı eksik etek gören zihniyetden kurtulmuş değiliz.Kaya Öztaş bu önemli soruna el atıyor ve bir çoklar..
Cendere Yolunu takip ederek Gültepe istikametine döndü. Talat Paşa Bulvarını takip ederek Levent'e vardı. Yollar kar yağışı nedeniyle oldukça ıssızdı. Kar İstanbul'u esir almak üzere idi. Şu küçücük kar taneleri sabaha kadar devam ederse, insanoğlunun öğündüğü teknolojiyi sırt üstü yere serecekti. H..
“Duvarları örümcek ağları kaplamış giriş katındaki bu evde deniz düşlerimi yazabiliyorum yalnız. Surlar, kıyılar hem yakın hem de uzağım onlardan. Kapılar arkamdan kilitlenmediğinde kıyıya kaçışlarımın bedelini iki odadaki tutsaklığımla ödüyorum işte. Ah bir sırra kadem basabilseydim o dehlizlerde. ..
Ali Özenç Çağlar, 1947 yılında Akhisar’ın Mecidiye köyünde doğdu.
1973 yılında Federal Almanya’ya gitti ve orada çeşitli fabrikalarda işçi olarak çalıştı.
Çağlar, sanat yaşamına resimle başladı. Türkiye ve Almanya’da çeşitli dergi ve gazetelerde desenleri, karikatürleri, şiirleri ve öyküleri y..
“Önce söz vardı.”
Tüm mitlerin kaynağı olan “söz”ün “kitap-metin- yazar-yapıt ve söylem” bağlamında ele alındığı bu kitap, yazarın bir eylem olarak yazma serüveninin esin kaynağını, düşünsel arka planını, toplumsal bağlamını irdelerken mekan-insan ilişkisi adına “gezi” notları sayılabilecek metinle..
Kara bulutlar toplandıkça alanlarda dolaşan insanların başları gökyüzüne çevrilirdi. Bir
işaretti beklentileri. Öncüler birkaç kez dökülmeye başlasa, halk bayram edecekti. Bu yılın
kuraklığına genellikle kadınlar İsmail ile Kaytan’ın yaptıklarına yorumluyorlardı. Onlar
hazırladı bu uğursuzluğu di..
Dünya masalları; bir hoşgörü, merhamet ve dayanışma ikliminde bir kültür etkileşimi sağlayarak dünyanın her yerinden çocukları kucaklayan ve hayata bakış açılarını değiştiren eşsiz bir
kültür mirasıdır. Gelecekte dünyamızı şekillendirecek olan sevgili çocuklara bırakacağımız bu eşsiz mirasın güzel ..
KİBELEDuldasız geziyordum tanrılar diyarındaAvesta'da Zerdüşün
kelamıylaŞanidar mağarasında
hoşeng'i selamladımDudaklarımı bir tanrı kesti Kibele’ye karşı
Çığlık çığlığa
çocuk seslerine sağırdı tanrılar?Ve saçları alev
alev yakılan kadınSırtında serkeş bir
tanrının suretiŞer-i kırbacıyla paral..
22
Eylül 1959Aydın, Çine doğumludur.İlkokulu;
Eskiçine köyünde, ortaokul ve liseyi Çine’de bitirdi.Köyünü
anlatan yazılan Lise Gazetesinde yayımlanınca, yazmaya merak sardı.1984
yılında, Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi Fransız Dili Ana Bilim Dalı’ndan
Fransızca Öğretmeni olarak mezun oldu. ..
Masallarda geçer, iyilerin hep bir arada olduğu, hüzün, dert ve tasanın insanlardan uzak olduğu, bir el şaklatması ile uşakların etrafımızda pervane olduğu, canımızın her istediğinin bir düşünce kadar uzakta olduğu, her yerin rengârenk yemyeşil bitkilerle süslendiği, binlerce farklı kuş melodileriyl..
Büyük amcam Rıza Koç’un Serap, Sevda, Senem, Sadegül ve Yeter admda beş kızı var. Babamın da Meral, Elif, Sadegül, Döndü ve Döne admda beş kızı var. Babam ve amcam bir yakınımızın düğününde bir araya gelirler. Amcam babama der ki, Veli bu hanımlar bize erkek çocuk doğurmayacak, ayrılıp yeniden evlen..
İnsanoğlu
farkında olmadan uzayda bir varolma mücadelesi veriyordu. Bu mücadelede defalarca yolunu şaşıran insanoğlu sayısız kere küllerinden yeniden doğan Anka Kuşu misali ayağa kalkmıştı.
Ancak insanoğlunun karşısına çıkan son felâket bütün sınırları anında önemsiz kılmış, birlikte çalışan insan..
"Allah belanı versin Cafer
Ağa, üç tane oğlun sen gelecen diye yolunu gözlüyo. Ne varsa pazarda? Mallarını
mı satamadın? Yoksa şehrin planım mı çıkarıyon da, zamanında gelemiyon? Bir
hafta olsun erken gelsen herkesin adamları gibi vallahi kıracağım dişimi.
Edepsiz köpek, alıver çocuklarımıza ne ..
Kuşluk vakti, Esma anne
kavuşurken Kasap Veli'ye kollarını açıp sarıldılar birbirlerine.Kara serviler üzerinde geceyi
geçiren karga ve sığırcıklar, diğer kanatlılar, insan seline karşı gökyüzünün
masmavi boşluğunda kanat çırparak uzaklaştılar.Esma anne ve Kasap Veli, onlara güle güle diyerek beya..
BİR BAŞKA DÜNYAYalnızken mavileri kucaklayanGözlerimSıkıldığımdaUmut giyinen sözlerimÖzlediğimde de maraton koşanYüreğim var benimYeşil ovalara yayılanKar çiçeklerimNaif yürekli gelinciklerim var
benimBir başka SevilBir başka SevgiBir başka dünyam var benimSevil
Kaya..
Çocuklarına bıraktığı iki cümlelik vasiyetinde ne mal
paylaşılmıştı ne de görev dağılımı yapılmıştı. Bir vasiyette olması gereken bir
dilek de yoktu, iki cümleye sığdırdığı o koca öğüt, çocuklarına bıraktığı
mirastı: 'Barışın ihtişamlı sesi, duyanların kulağında bir şarkıdır; uyuyanları
ise raha..
Bir fırtınaneyin habercisi olabilirdi ki?Hayır, mutlaka bir şeylerin yaşanacağınadair öngörüsü olmalıydı kibu kadar gürültüye ihtiyaç duysun.Evlerin cılız camlarınıçerçevelerine isyankârettiren bu heybetin bir sırrı var.Huzursuzluğu o kadar belli kiağaçları saçlarındantutup sürüyecek neredeyseBir se..
”Huu! Koca Herif, uyudun kaldın.
Toplan bakalım, Sofra bezini serdim. Sinimiz yamukmuş. Biraz geç kaldım emme değer. Patates haşladım iki de yumurta. Patatesler biraz daha az haşlandı ama katlanacan gayrı.
Ateşimiz azdı. Domatımız, biberimiz varmış hepsini bir sahanda topladım. Yağı limonu şimdi i..
Tertemiz akan su gibi bir mücadele…İçinde çetin bir iradeyi barındıran
bir nehir…Sonumuz zafer olsun diye çırpınan bir kalp…Ve buna eşlik
eden nimet dolu bir akıl....
Bir çığlık ansızın, ardından bir daha;'Yardım edin,' diye sesleniyordu birisi. Seslenen çığlık atan, Nergiz kızın komşularından bir annenin sesiydi bu çığlık. Daha doğrusu annenin feryadıydı.On yaşındaki bebesi için:'Ölüyor, boğuluyor yavrum' diyordu...
EYLÜLDE MAVİ DEĞİLSİNHani, kaybolan güneş nerede?Sen çaldın benim dağlarımı.Eridim şu eylül ayında,Kötü alıştın, ey toprak.Maviliğin küsmüş mü senin?Darda kalmayı bilmezdin ki sen,Mavi değilsin biliyorum.Süslenme artık sahte oluyorsun,Eylül seni anlatmış bana.Sen çaldın dağlarımı, Eylül ayında…Yağmu..
İnsanoğlu yaratılışından bugüne hep nankör olmak zorunda mıydı? Milyonlarca insanın iç içe yaşadığı bu dünyada henüz daha dört kişi varken Kabil neden kardeşinin elindekilere tevessül ederek kıskanmış ve dünya tarihinin ilk cinayetini işlemişti. Dünyayı dörde bölsen her bir parça kavimlerce insana y..
Armağan Barışgül Çelikhan’ın Köseuşağı köyünde doğdu. İlköğrenimini köyünde, orta ve lise öğrenimini Adana'da yaptı. Çukurova Üniversitesi/Antakya Sınıf Öğretmenliği bölümünden ayrıldı. Çerkezköy'de bir tekstil fabrikasında işçi olarak çalışmaktadır. Güneş Düştü Denize(Şiir), Nemrut'ta Güneşin Doğuş..
Gösterilen: 121 ile 160 arası, toplam: 761 (20 Sayfa)
Alışveriş sitemizde, kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Daha detaylı bilgi için Çerez Politikası sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.