Vazifeyi terk etmek, suça davettir,
Kendini günahsız, sanmak gaflettir,
İnsanlığın hali, bu gün cinnettir.
Suçlu tek değil ki, BİRİ DE BENİM.
Görüpte görmemek, ne büyük gaflet,
Böyle bir toplumu, bekler felaket,
Bu gün rezalete, derler nezaket,
Bu işe göz yuman, BİRİ DE BENİM.
Cehalet kol geze..
Yarın ne olacak yada ne değişebilir hayatımızda diye bir soru sorsalar ne cevap verebiliriz ki?
Bilinmeyen bir gelecek için,bizi güçlü kılan acısı ve tatlısı ile geçen bir geçmiş için.
Kimisi geçmişini hatırladı mı kalbi yanar,kimisi geçmişinden kurtulmak için sorularına cevaplar arar.
Fakat unut..
Yazmak, özgür ve özgün olmaktır.
Yazmak, başkaldırmaktır.
Yazmak, bir değeri paylaşmaktır.
Sizden çıkan ama size döndüğünde size ait olmayan şeydir yazmak.
Şimdiye kadar yayımlanmış 5 kitabımda yazdıklarım benim özgün düşüncelerim olsa da şimdi artık onlar okura aittir, topluma mal olmuştur.
..
Ayık iken sorun beni
Baygınlığım bir muamma
Düşmemişken tutun beni
Dost bileyim İnsanoğlu
Tanı beni dar günümde
Çıkara durma önümde
Muhtaç iken yardım eyle
Hoş göreyim İnsanoğlu
Seboy Kurdi figan etti
İnsanoğlunun elinden
Vatanında gurbet çekti
Kanunundan İnsanoğlu..
Mondros Ateşkes Antlaşması’nın imzalanması sonucu Birinci Dünya Savaşı’ndan büyük zararlarla ayrılan Osmanlı Devleti, kaderini İngilizlerin, Fransızların, Amerikalıların ve diğer bazı devletlerin ellerine teslim etmek zorunda kalmış, söz konusu antlaşma doğrultusunda Anadolu’da işgaller başlamıştır...
Dışarıda hava hayli soğuktu. Rüzgarın ıslığı neredeyse içerideki televizyonun sesini
bastıracaktı. Hasan önündeki kahve fincanından bir yudum daha alıp, yukarıya seslendi.
– Kaptan durumumuz nedir ?
– Az kaldı efendim. Radar ekranı temiz gözüküyor. Ortada bir savaş gemisi yada
sahil güvenlik sin..
1.5.1950 Oğulcuk (Boğazlıyan-Yozgat) doğumlu. Oğulcuk Köyü İlkokulu’ndan mezun.
Ortaokulu Boğazlıyan’da, liseyi Kayseri Sümer Lisesi’nde, yüksekokulu Balıkesir Necati Eğitim Enstitüsü’nde okudu. Anadolu Üniversitesi’nde lisansını tamamladı. Ankara, K.Maraş ve Mersin’de çeşitli okullarda Türkçe ve T..
Anadolunun bir köyünden başlayıp Almanya'ya kadar uzanan Kesiriçli Mehmet Hafız'ın hikayesi 50-60 yaşını geride bırakmış, Anadolu'da yaşayan yakınlarımızın hayatlarından sadece bir tanesidir. Çocukluğundan olgunluk yaşına kadar hayatta farklı imtihanlarla karşı karşıya kalmıştır. Kalabalık bir ailed..
BRİN
Brin yer ile gök arasında
Bir yara gibi duruyordu
Girdiği her yürekte
Yara gibi kalıyordu
Hiç bir yar’a yar olamadı
Ne en yakınındakilere
Ne de en uzağındakilere
Hiç bir bedene merhem olamadı
Hiçbir dile su olamadı..
İNSAN GİBİ YAŞAYALIMMadem dünyaya gelmişizİnsan gibi yaşayalımBir de bak ki hep ölmüşüzİnsan gibi yaşayalımÇalıp çırpıp da vurmadanÇalışalım hiç durmadanKonuşalım kalp kırmadanİnsan gibi yaşayalımBebek büyür gelin olurBir gün gelir elin olurÖmür biter ölüm olurİnsan gibi yaşayalımOZAN DENKLİ derdi b..
Memleketimi seviyorum:
Çınarlarında kolan vurdum, hapishanelerinde yattım.
Hiçbir şey gidermez iç sıkıntım memleketimin şarkıları ve tutunu gibi.
Memleketim:
Bedreddin, Sinan, Yunus Emre ve Sakarya,kursun kubbeler ve fabrika bacaları
benim o kendi kendimden bile gizleyerek sarkık bıyıkları altı..
Öğrencilerimden öğrendiğim, çocukça sevebilmenin ve güzelliğinin dışa vurumudur bu öyküler. Yaşanmışlıkların, özlemlerin, hayallerin, beklentilerin dile gelişidir belki de...Okuyan herkesin kendinden bir şeyler bulacağı ya da "İşte Bu Benim Hikâyem" diyebileceği duygu sağanağıdır. Zaman zaman geçmiş..
Evet Sevgili dostlar, dün akşam eski fotoğraflara bakınca, şöyle bir duygulandım; neden?.. 70’ler ve 80’lerin ortasında herkes kendi evinin önünü süpürüyor ve çöplerini, o zamanki ilkel koşullarda oluşturulan çöp tenekelerine atıyorlar.. Şimdi ise son 20 yılda özellikle duygusuz ve her şeye hazır ko..
Merhabalar…
Bu kadar net!..
1965 yılında Tarsus’ta doğdum, emekli olmama rağmen hala dünya turuna çıkamadım, bırakın çıkmayı Tarsus’ta bulunan halamın yanına gidemiyorum…
Yazmayı, okumayı çok severim. Maalesef ülkemizde nüfusa göre okuma oranımız yerlerde sürünüyor.
Bu kitabı yazma amacım da yıl..
Ez ber bi bangawaziya deştan ve nemeşiyam. Min berê xwe da çiyayên bilind. Ji ber ku di sêrî de çiyayên bilind tîrêjên rojê pêşwazî dikin. Hûn vê meşê bidomînin. Herin ser çiyayên hîn bilindtir...
“Hergün sahte cenneti yaşamaktansa, gerçek Cehennem de yaşamayı tercih ederim.
Adnan Sarıoğlu
Kısa şiirlerde daha başarılı ve etkin buldum şairimizi. Yaşadığı çarpık bir düzen içinde
dürüst ve düzgün kalabilmenin zorluklarını iyi bilen şairimizin;
”Din dediler, töre dediler yanlışa götürdüler bi..
Bugün hiçbir hayâlim ulaşmadı beyaza
Çünkü tüm geçmişimi dün karada bıraktım.
Kışın yiten umutlar belki gelir bu yaza
Bütün baharlarımı Ankara’da bıraktım…..
Asırlardır kadını bir kalıba sokmaya çalışıyorlar. Kadınların, kalıplara sıkışıp kalmayacağını, sevinçlerinin, hüzünlerinin kahkahalarının, tepkilerinin, cesaretlerinin dizginlenemeyeceğini hala anlayamamış gibi... Din insanın neredeyse tüm eylemlerine damgasınıvurmuş bir sistemken, bu damgayı en ço..
Bir oyun kurduk, kudurduk
Ağaçların önünde durduk
Aya tırmandık, güneşi tuttuk
Geceyi unuttuk
Annemizi beşikte uyuttukSorma şekeri heyecandan yuttukBiz aslında kendimizi avuttuk..
Herkese merhaba ben Yağız Karaoğlu. On iki yaşındayım. Ankarada doğdum. İlk kitabımı yazdığım için hem çok heyecanlıyım hem de çok mutluyum. Sizin görüşleriniz benim için çok önemli olacaktır. Hayalim olan kitap yazmayı gerçekleştirdim ve bu hayalimde öncülük yapan ve beni destekleyen tüm öğretmenle..
''Düğün günü Safiye'yi ben vurdum... Evet itiraf ediyorum Safiye'yi ben vurdum.'' Cabbar öfkeyle;
''Kız sen hastalığın etkisiyle ne söylediğini bilmiyorsun galiba? Ne dediğinin farkında mısın? Silahı nerden buldun?''
''Sen halay için kadınlar tarfına geldiğinde, ben avlunun dışındaki dut ağacının ..
Kırşehir Kaman 1951 doğumlu evli 2 çocuk babasıyım. İlkokulu Kaman Değirmen özü köyünde Ortaokulu Kaman İlçesinde Ticaret Lisesini de Kırşehir de okuyup Eskişehir Anadolu Üniversitesi açık öğretim Fakültesinden terk ettim. Askerliğimi yaptıktan sonra Memurluk hayatıma 1974 yılında İstanbul Şişli Etf..
“Çakıroğlu Mehmet yakın akrabası Çakıroğlu Ali Ağa’nın oğlu Mehmet Hadi pusuda
vurularak hayatını kaybedince 1967 Haziran ayında Balıkesir Cezaevi’nden, yanında bir
arkadaşı ile birlikte firar ederler. Bir süre Akdağlarda kaçak gezerler, yataklık yapan Yörük
çadırlarında gizlenirler. Yine birgün b..
Yazmaya karar vermiş olduğumuz, “Ekmek Parası” romanının bugün ilk bölümünü yazıyoruz. Bir kış günü başlayan yolculuk bu aşamaya kadar nasıl geldi? Bu romanın oluşmasında kimler nasıl rol oynadı? Böyle bir romanın Müslüman gençlerine faydası olur muydu? Sultan Ahmet Cami’sinden Köln’deki Domiliz’e b..
Onu Hafız İbrahim beyin Milli Mücadele hatıralarını okurken tanımıştım. Başka bir
yerlerde sadece bölük pörçük bilgi kırıntıları şeklinde yer alıyordu. Araştırdıkça ona olan
hayranlığım artıyordu.
Çarıksaraylar’ da gördüğüm Hasan Hüseyin Efenin hatırası hala tazeydi ve ismine hürmet
ediliyordu. ..
SOSYALİSTİN İFLAS ETMİŞ PARADİGMASI
Çıkarıcı yüksek burjuvaziyi köy, kent feodal Komprador mülkiyetçiliği,
Sıfır beyinli ırkçılığı, faşizmi ve Tiran’ları rahatın, konforun, saltanatın elde kalması için her yola baş vurabileceğini anladık.
Gayri nizami mafyacılığın parçalarıdır .
Sesleri gür çıka..
Yaşamın çelişki ve çatışmalarla biçimlenen dinamikleri, edebi yapıtlarda sanatsal anlatımla imgelem dünyamızı zenginleştirir. İsa Hacıhasanoğlu’nun “Çember” romanında, insan ilişkilerindeki sorunların toplumsal ve sınıfsal bir zemin üzerinde oluşum süreçleri ve bunları aşmaya yönelik bireylerin yol ..
Veli Saltık, 1949 yılında Tunceli/Hozat/Kalecik köyünde doğdu. Malatya/Akçadağ Öğretmen Okulunu bitirdikten sonra beş yıl öğretmenlik yaptı. 1 .MC Hükümeti döneminde öğretmenlikten ayrıldı. Yol-iş sendikasında eğitim uzmanı olarak işe girdi. Daha sonra Ankara Belediyesi’nde işe girdi. Belediye çalı-..
Bu roman, Sargis ve Nare'nin yitik aşklarının şahsında; Muş-Bitlis-Diyarbakır üçgeninde yaşayan bir halkın vatanından koparılma öyküsüdür. Bu romanda, Ermeni halkının yüzyıllardır üzerinde, acı tatlı hatıralarıyla yaşadığı vatanından koparılması için, dönülmez yolculuklara çıkarılmasını, yaşanan..
Sargis ve Nare'nin hikâyesinde,
bir halkın yüzyıllarca yaşadığı kendi öz yurdundan; tehcir adı altında
dönülmez, ölümcül yolculuğa çıkarılıp yok edildiğini; başta Kürtler olmak üzere
diğer halkların, kırımdan geçen Ermeni halkının karşısında sergilediği tutumu
ve Osmanlı Devleti’nin, kendinden ..
Elinizi uzatıp saçını okşadığımız içimizdeki çocuğa içimizde büyüyen yaşlı kadına - yaşlı adama tutunduğu toprakta etrafına her renkte kokusuna veren tüm çiçeklere ithafenStok Kodu:9786057456151Boyut:13.50x21.00Sayfa Sayısı:122Basım Yeri:AnkaraBaskı:2Basım Tarihi:2021-03Kapak Türü:CiltsizKağıt Türü:..
Bir tek seni sevdim sebebini bende bilmiyorum.
Sende ne buldum bilemiyorum.
Çünkü aşkın sorusu yok, cevabı hiç yok. Kalbimden seni atamadım.
Atmak için çok denedim olmadı.
Belkide atmak istemedim. Bir tek seni seçtiğim için olabilirmi?
Belkide...
İtiraf edeyim ki seni unutamadım.
Bana unutmay..
Çilli büyük bir ‘Çiftlik’te
yaşamaktadır. Ali Bey Çilli’yi çiftliğin başına yönetici olarak geçirir. Ne
yazık ki kurnaz Tilki’yle başları beladan kurtulmaz. Tilki her gün tavukların
yumurtasını çalıp yemektedir. Ali Bey bunun üzerine Tilki’ye bir kuyu kazdırmak
ister. Bir açık oturum düzenler...
Aslında aynı çizgi üzerinde yürüyorlardı. Biri sağı seçerken bir diğerinin solu seçerek her ikisinin de çizgiden ayrılmalarına sebep sadece düşünceleri miydi, yoksa kaderleri miydi? Yaşanmışlıkları yazarda saklı masum iki gencin yaşam öykülerindeki duygularıdır bizi çizginin sonunda bir araya getire..
Gösterilen: 161 ile 200 arası, toplam: 823 (21 Sayfa)
Alışveriş sitemizde, kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Daha detaylı bilgi için Çerez Politikası sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.