Hepsi gelir kesik kesik
hepsi gider kesik kesik
Bazen bir yara kesiği
çoğunlukla yaşam nefesi
Bu nefes pek poetik
İliklerde hisseleri
Keyfine buyruktur
ölçümlemez isteneni
Kesinti sunar esriklik
Bir mecalsiz keskinlik
Olsa dahi küskünlük
geçmesi bir düsturdur
Geçicidir her kesik
Keser g..
Ünyeli Taslızade Müderris (Profesör) Yusuf Bahri Hazretleri’nin girişimi ile cihan
padişahı II. Abdülhamid Han Hazretleri bizzat hususi parasından göndererek
Akkuş/Karakuş’a bir medrese yaptırmıştır.
Akkuş/Karakuş Medreseleri ve Müderris Deryaoğlu Mehmet Efendi adlı bu eser Akkuş,
Ünye, Niksar v..
Müderri (Profesör) Müellif Deryaoğlu Mehmet Efendi’nin dedeleri Fatih Sultan Mehmet Han döneminde
Sultanın Kaptanı Deryaların- dandır. Ünye’nin fethiyle deryazadeler Ünye’ye yerleşmişlerdir.
Müeelif Deryaoğlu Mehmet Efendi Ünye’de hizmet veren Canikoğlu ailesinin kurduğu Süleymanpaşa
Sadullah Bey..
Orta Çağa durum olarak, yani kültür uygarlık ve yaşam tarzı olarak baktığımızda, başladığı zamandaki durumun gerisine gidildiğini görüyoruz. İşte bu yüzden Orta çağ sözcüğü insanların aklına 400-1450 yılları arasında bir zaman aralığından çok, akıl ve bilimin devre dışı bırakıldığı, insanların kölel..
1942 Ankara doğumlu sanatçı, Ankara, Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü mezunu olup, önce Kültür Bakanlığı Milli Folklor Araştırma Dairesinde araştırmacı olarak çalıştı.
1978 yılından itibaren Devlet Tiyatrosuna sanatçı olarak atandı. Birçok şenlik ve festivallere katıldı. Yurtiçi TV ve..
Yazarımız Nihat Yasa, Karaelmas diyarı Zonguldak’ı şöyle anlatıyor…
180 yılı aşan maden kömürü serüveninde, bir iskeleden bir mahalleye, bir mahalleden bir kazaya, bir kazadan da bir vilayete dönüşen Zonguldak’a, ülke ekonomisine katkıları nedeniyle tüm ülkenin olduğu gibi bizim de vefa borcumuz va..
Sana gönül verdim, kapıldım diye
Bir söz verdim sana yalan mı sandın,
Gözlerinden Hasret kaldı geriye
Anlattım duygularımı, plan mı sandın.
Söyledim anlamadın, duymadın bile
Yokluğun ne zormuş, yok böyle çile
Kalbimde ne varsa getirdim dile
Beni uzaklarda kalan mı sandın.
Esirgedin ..
Aslında Ankara'nın soğuğundan nefret ederdi... Genel olarak soğuktan nefret ederdi ama Ankara oldum olası soğuktu. Ya da ona öyle geliyordu... Adımlarını hızlandırdı. Kızılay'dan Necatibey'e saparak biraz daha yürüdü. Az sonra teşkilatın sigorta ofisi görünümlü bağlantı bürosuna gelmişti. Üzerini dü..
Kadın Cinayetlerinin önlenmesinde; “Devletin ilgili organ ve birimlerinin”, “Eğitim”,
“Kültür”, “Hukuk”, “Emniyet”, “Güvenlik” ve “Sosyolojik” kurumlarının, “Sivil Toplum
Örgütlerinin”, “Üniversitelerin”, “Görüntülü ve basılı medya organlarının”, “Kültürel kurumların”,
“Gazeteci ve yazarların”, “..
Yazar, kendi yaşamının labirentlerinde dolaşırken keşfettiği farkındalıkları paylaşıyor. İçsel bir yolculukta yaşadığı anlar ve bu anlardan elde ettiği aydınlanmalar, kitap sayfalarında canlanıyor. Kendi deneyimlerini samimiyetle anlatırken, okuyuculara kendi iç dünyalarına bir pencere açma fırsatı ..
Bana ve özellikle kendine ihanet etme desem de edeceksin, biliyorum! Yanılgı kaygım yok. Olsaydı da gene kendi düşüncemi seçerdim. Seçerdim ama doğrusunu söylemek
gerekirse bu seçimde tam özgür olduğumu söyleyemem pek. Ama yine de sizi tutsak bir özgürlükle seçtiğimi söyleyebilirim. Nefretim sevgim..
Hayata küsmeyin.
Kaybettiyseniz yine deneyin.
Düştüyseniz kalkın.
Kimse sizin için çabalamaz.
Siz varsanız herkes vardır.
Kimseye asla planlarınızdan bahsetmeyin.
Sizinle dalga geçerler, alay ederler.
Mümkün olmadı- ğını söyleyerek moralinizi bozarlar.
Hedeflerinize odaklanın ve bir adım bile..
YIKSAN BİLE GÖREMEZSİN
Ne gökteyim ne yerdeyim,Sır kapısında perdeyim,Dumanlı başda serdeyim,Baksan bile göremezsin.Ben güllerin özündeyim,Bülbülün ben sözündeyim,Yanan ateş közündeyimYaksan bile göremezsin.Sevdanın yelinde estim,Cahille sohbeti kestim,Pınar kuru dolmaz testim,Aksan bile göremezsin..
Bay Tospi “ormanda” birkaç arkadaşıyla yaşamaktaydı... Arkadaşı Kuki, ağacın üzerinde fındıkla oynarken, Bay Tospi’nin üzerine fındıkları atınca Bay Tospi çok kızdı. “Sen ne yapıyorsun? Ağaçtaki fındıkları üzerime düşürüyorsun!” dedi. Emma ‘ormana’ geldi. Her zamanki gibi eli boş gelmemişti. Ispan..
Kimine göre birileri aylar öncesinden biliyordu, kimine göre yıllar öncesinden planlandı, kimi ise doğal afet olduğunu düşünüyor. Sebebi ve kaynağının ne olduğunu bilemeyiz lakin Pandeminin dünya tarihinde bir milat olduğu konusunda hemfikiriz. Hem de bir çağın kapandığı, yeni bir çağın açıldığı büy..
Elif ve evcil kedisi Tekir, evcil bir kuş olan papağan Pırpır ile tatlı bir macera ve anıya imza atarlar.''Gerçek hikâyeden esinlenilmiştir.''Cg. Eda Nur Vural Erdoğan..
Kahpe rüzgârın da yardımı ile bütün beyaz çiçekler, yön birliği yapıp hücum ederek
Kraliçe’nin tepecik bölümündeki koyu ve sarı renkten çiçeklerin polenlerini el birliği ile
def etmişlerdi. Herkes derin bir nefes alıp rahatladı. Bir müddet daha yoğun fotosentez yapmış ve
rutine dönmüşler- di. Sar..
1962 Yılında Ardahan’ın Hanak ilçesine
bağlı Çayağzı köyünde dünyaya geldi. Fakir bir köy çocuğu olarak ilköğretim eğitimini
köy okulunda tamamladıktan sonra maddi zorluklar nedeniyle eğitimi ne devam edemedi. İlk
gençlik yıllarına girdiğinde ailesinden ayrılıp 1976 yılında İstanbul’un yolunu tut..
“Peki, Ene nedir, niçin vardır?” sordu Rihanna.
“Tek cümleyle anlatılmaz” dedi Heyi. O sırada Emily’ye bakarak devam etti:
“Ene, âlemlerin yaratıcısı Ezel’in insanın göğsüne koyduğu bir emanettir.
Ene, insanı önemli kılan en büyük mekanizmadır.
Ene, var olma sevdası taşır.
Ene, insanı hayvandan..
Pinokyo, İtalyan edebiyatının en neşeli olduğu kadar en dokunaklı öykülerinden biridir. Geppetto Usta'nın konuşan bir odun parçasından yaptığı ve Pinokyo adını verdiği kukla, küçük bir çocuğa dönüşmenin özlemi içindedir. Ancak bu yürüyenve konuşan tahta çocuğun yaramazlığı başına olmadık işler açar ..
Uzaklık hiç bu kadar yakın olmazdı. Şiir vardı. Dokun, bir ruha nasılda yansıyor gökyüzü, berrak bir suda, yazlık bir şehrin tenhalığında zamanı geçmiş insanlar gibi kalmışız, şiire dönüşen manamızdı aradığımız...
Okudukça sözün büyüsünü, kalemin nefesini, öykünün potasında harmanlamanın heyecanını yaşadım. Mevsimi ve iklimi
sanki ilk kez kuşandım bedenime. Karda kışta geçse bile konu, işlenen sevgide ısındım.
Yaz sıcaklarındaki olaylarda yağmurla denizle serinledim.
Aşkı, arkadaşlığı, çaresizliği ve sadak..
Bugüne kadar önceleri az okuyup yazan biri olarak daha sonra çok okuyup az yazmanın gereğini öğrenerek şiir okumayı seven, iyi şiiri seçebilen bir kişi olarak bazı şiirlerimi yazdığım, bir kısmı (pek azı)dergi ve gazetelerde yayınlanan şiirlerimin de içinde olduğu toplam üç kitabı bastırma şansım ol..
İnsanın Ay üzerinde ilk yürüyüşünden yaklaşık yüz yıl önce,
1865'te yayımlanan bu roman, insanlı Ay yolculuğuna dair bilimsel düş gücü ve
hiciv yönünden hayli zengin bir kehanet gibidir. Baltimore Silah Kulübü'nün
seçkin üyeleri, Amerikan İç Savaşı'nın sona ermesiyle boşluğa düşünce, kulübün
baş..
Tekne ile Antarktika kıtasını, rotanızı hiç değiştirmeden,
düz bir güzergâh üzerinden geçmek ister miydiniz?
Bora yaptığı işin özelliği ve kurduğu doğru bağlantılar sayesinde, madden zenginleşmiş,
dünyanın tanıdığı saygın kişiler arasında yerini almış, gözde ve yakışıklı bilgisayar
mühendisidir...
Lösemi, Balım'ın bildiği hastalıklar arasında yokmuş. Bugün annesinden lösemi hastalığını ilk defa duyan iyi kalpli Balım, bakalım onlar için annesi ile beraber ne iyilikler yapmış öğrenmek ister misin? İstersen sayfaları çevir ve bu iyilik yolunda ona eşlik eden kedisi Rapumi ile de tanış...
Bir fırtınaneyin habercisi olabilirdi ki?Hayır, mutlaka bir şeylerin yaşanacağınadair öngörüsü olmalıydı kibu kadar gürültüye ihtiyaç duysun.Evlerin cılız camlarınıçerçevelerine isyankârettiren bu heybetin bir sırrı var.Huzursuzluğu o kadar belli kiağaçları saçlarındantutup sürüyecek neredeyseBir se..
Sen en güzel eylüldün
Ne üşüdüm yanında
Ne de sıcağı hissettim
Yüzünden yapraklar düşmeye başladığı zaman
Tek tek tutmak istedim
Ellerimi uzattım sarımsı akşamüstü güneşine
Tutamadım ama söyleyemedi
Belki gece olacak ama korkmuyorum
Çünkü sen en güzel eylüldün
Gecesi insanın ruhuna şiir yaz..
Reyiz’in iki ayağı var, öpmek ya da devirmek için: Biri Türk, diğeri İslam…Yeraltı türünün yeni kalemlerinden Osman Akyol’un betimsiz kurgu tarzında kaleme aldığı birbirinden sarsıcı 13 hikâyesinde yarattığı; küf kokulu dünyalarında birbirlerine yaslanarak ayakta durabilen birbirinden aykırı, yaln..
Futbol müsabakalardan önce karşılaşacak iki takım arasında oynanan geçmiş döneme ait bilgiler birçok futbol severin ilgisini çekmektedir. Televizyon ve radyolarda maç yayınından önce bu bilgiler sıklıkla paylaşılmasına rağmen bugüne kadar bu istatistiklerle ilgili bir kitabın hazırlanmamış olması, a..
”Rüştü elindeki gazetenin tarihine göz attı. 10 Ocak 1945 Duvardaki Saatli Maarif Takvimi 16 Ocak 1945’i gösteriyor. Gazete bu sabah gelmişti. İstanbul’dan neredeyse bir haftada. Normalde dört günde yetişirdi gazeteler. Ama kış basmıştı ortalığı gene iyi sayılırdı. ‘Gözünü sevdiğimin İstanbul’u! Kar..
Öğlen oldu. Yıkık evde çocuklar oynuyor.
Nihat sağ eliyle kurumuş çeneyi tutuyor. Koyun çenesi.
İskelet. Dişler mermi gibi sıralanmış, yapışık koyun çenesine. Nihat’ın elinde.
Tabanca gibi sağa sola ateş ediyordu.
Tüm çocukları kurtaracak silah.
Tüm kötüleri öldürecek.
Dan dan dan. “Vuruldun l..
Şiir ve yazı yazma serüvenime; 2003 yılında başladım, 2022 yılında basılmasına karar verdim. Yaşanmamışlıkları, yaşamadan ilham gelerek ve severek yazıya döktüm. Şiiri ruhuyla yazan bir kadın olarak. Kalem, aklın dilidir düşüncesi ile ilk şiir ve deneme kitabımla, siz değerli okuyucuların beğenisini..
Sözcükler yalan söylemez, siz yalanları
yazmadıkça. Sözcüklerin ; berrak, yalın, alımlı, kibar , naif bir özelliği vardır, siz
onları zihninizle, dilinizle kirletmedikçe…Dilin- izdeki her sözcük damla damla
akar okyanusun derinliğine, maviliğine karışırken kirlerinden arınır, canlanır
yeniden do..
Bu çalışma, Rusya Federasyonu’nun Arap Ayaklanmaları sonrası bir iç savaşa sürüklenen Suriye’ye müdahil bir devlet olmasının teorik
ve hukuki zeminini incelemektedir.Bu çalışma, Rusya Federasyonu’nun Arap Ayaklanmaları sonrası bir iç savaşa sürüklenen
Suriye’ye müdahil bir devlet olmasının teori..
Otoyolda ilerliyorum… Sol şeritteyim ve arkamdan bir yolcu otobüsünün geldiğini dikiz aynasından gördüm… Fakat aramızda epey mesafe var… Az ileride sanırım sekiz yüz ya da dokuz yüz
metre kadar uzaklıkta bir üst geçit köprüsü görünüyor… Biri bana aracını hemen emniyet şeridine çek dedi…O anki refle..
Yıllar boyunca ailemden uzak yaşarken, tek bir sefer bile olsa onları rüyamda görmemiştim. Nasıl
olurda böylesi Mucize bir rüya görebilirdim. Hele hele ölümün pençesinde olduğum bir anda...
Öyle karanlık bir yerdeyim ki, nerede olduğumu tam olarak ben de bilmiyorum ama bu zifiri
karanlıkta, tek ..
Gösterilen: 601 ile 640 arası, toplam: 836 (21 Sayfa)
Alışveriş sitemizde, kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Daha detaylı bilgi için Çerez Politikası sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.